İçindekiler
Bottled In Bond ne demek sorusunu sormadan önce viskiler hakkında genelleme yapalım. Türkiye’de son dönemlerde yaşandığı gibi diğer pek çok ülkede de bir kültür haline gelmiş olan viskiye karşı olan ilgi ve merakın bir hayli arttığı yadsınamaz bir gerçek. Artan bu yoğun merak ve taleple birlikte viski üreticileri de müşterilerine ulaşmak için farklı yöntemler geliştirdiler.
Bu yeni yöntem arayışı beraberinde birçok yeniliği de getirdi ( iletişim, ürün, etiket vs). Zaman zaman ise yeni terimler ve yeni politikalar geliştirerek iletişim yöntemlerini bu çerçevede geliştirdiler. Ortaya çıkan bu yeni terimler zamanımızın koşullarına bakarak tüketicinin talebine göre oluşturulabilmesinin yanı sıra, viski geçmişinden de aniden yaşantımıza girebiliyor.
Bizler bu makalemizde son zamanlarda özellikle Amerikan viskilerinde sık sık gördüğümüz, ancak yeni olmayıp oldukça eski bir viski kavramı olan “Bottled-In-Bond”un ne anlama geldiğini ve öyküsünü inceledik.
Bottled-In-Bond Nedir?
1897 yılında Amerika’da uygulanmaya başlayan bir viski kanunudur. Bu kanunla birlikte devletin belirlemiş olduğu belli başlı standartlara uygun olarak üretimi yapılan viskilere bu ibaresinin belirtilmesine karar verilmiştir.
Bu kanununun konulmasının nedeni, o dönemlerde piyasada oldukça fazla miktarda bulunan ve bir o kadar da düşük kaliteli, herhangi bir kontrolden geçmeyen viskilerin olmasıymış. Bir nevi merdiven altı diyebileceğimiz bu viskiler, uygunsuz ortamlarda, normal viskilere kıyasla çok daha fazla ek madde ilave edilerek üretimi yapılıp, kalitesi düşük şişe ve fıçılarda satılıyormuş.
Bahsedilen bu merdiven altı viskiler Amerikan viskilerine karşı duyulan büyük güvenin yok olmasına sebep olurken diğer yandan da birçok tüketicinin sağlığının bozulmasına da sebep olmuş.
Bu kanununun çıkmasıyla beraber yaşanan tüm bu olumsuzluklara engel olunmak istenmiş ve gün geçtikçe “Bottled-In-Bond” ibaresi tüketicisinde güven oluşturmaya başlamış.
Bir Viskinin Bottled-In-Bond İçin Olması Gereken Şartlar Nelerdir?
Kanunlara bakacak olursak Bottled viskiler belirttiğimiz koşullara uygun olarak üretilmelidir. Konulan bu şartların nedeni, üretim aşamasının devlet aracılığıyla kontrol edilerek, belli başlı standartlara uygun olarak piyasaya sürülmesidir.
Bir Viskinin Bottled-In-Bond Olabilmesi İçin:
- Viskideki alkol miktarı yaklaşık %50 civarlarında (100 proof) olmalıdır.
- Üretim sadece Amerika’da yapılmalıdır.
- Yalnızca bir damıtımevinde üretimi gerçekleşmelidir.
- Şişeleme, damıtımın yapıldığı fabrikadan farklı bir alanda yapılıyorsa bu mutlaka üzerindeki etikette gösterilmelidir.
- Viskinin üretiminin yapıldığı damıtımevi de yine mutlaka üzerindeki etikette belirtilmelidir.
- Üretimin gerçekleştiği tarihin tek bir damıtım döneminde yapılmış olması gereklidir (Ocak, Haziran ya da temmuz, aralık). Başka bir deyişle üretilen viski, çok daha önceden damıtılmış viskilerin harmanlanmasından oluşmamalıdır.
- Olgunlaşma kanunların belirlediği standartlara uygun olarak hazırlanmış mahzenlerde veya depolarda olmalıdır.
- Olgunlaşma en az 4 sene olmalıdır.
Koşulları incelediğimizde, tüm bu aşamaların devlet tarafından çok ciddi bir biçimde denetlendiğini ve bu klasmanda üst düzey bir kalite beklendiğini söylemek mümkündür.
Yazımızın önceki bölümlerinde değindiğimiz gibi, Bu kavram 1900’lü senelerde ortaya çıkmış. İlerleyen zamanlarda bu terimin kullanımında azalmalar olsa da, özellikle son zamanlarda yavaş yavaş reyonlarda bu ibareli viski türlerinin çoğaldığını görüyoruz.
Bottled-In-Bond viskilere birkaç örnek vermek gerekirse,
- Jim Beam Bonded
- Jack Daniel’s Bottled-in-Bond Tennessee Whiskey
- Rittenhouse Rye Bottled-in-Bond
- Catoctin Creek Rabble Rouser Bottled in Bond Rye
- Buffalo Trace E.H Taylor Four Grain
- Colonel E.H Taylor Jr. Small Batch
- Heaven Hill Bottled in Bond 6 year old
- Woodford Reserve Distillery Series Bottled-in-Bond Bourbon
Bu Kanun Günümüzde Ne Amaçla Kullanılıyor?
Oldukça sık karşılaştığımız bu sorunun cevabını, viski tedarikçilerine danışmadan vermemiz çok doğru değil. Bu sebeple müsaadenizle sayfa editörleri olarak kendi düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Yazımızın yukarıdaki kısımlarında Bottle-in-Bond ibaresinin, devlet kontrolüne tabi olmayan, standartlara uygun olmayan, merdiven altı viski türleri için ortaya çıktığını belirtmiştik. Yaşadığımız dönemde ise viski üretimlerinin oldukça katı kontrollerden geçtiğini söylemek yanlış olmaz. (Bu konuda ilk akla gelen ülke Amerika’dır)
Üzerinde herhangi bir ibare olmasa da, bilinen tüm viski adlarının belirlenmiş standartlara uygun olarak üretildiği herkes tarafından bilinen bir doğrudur. Bu sebeple bu ibarenin kullanılma amacının tüketiciye güven vermektir diyemeyiz. Bu ibareyi kullanan markalarının asıl nedenlerinin özellikle son yıllarda ortaya çıkıp, akım haline gelen nostalji merakı olduğunu düşünüyoruz.
Viski üreticilerinin tarihlere ne kadar değer verdiğini ve bu tarihleri iletişim araçlarında kullandıklarını yazımızdan anlamışsınızdır. Bu ibare ile piyasaya sürülen bu viskilerin amacı da hemen hemen aynı diyebiliriz. Geçmişin zenginliğini benimsemek, kullanıcıların geçmişe özlemini bir nebze gidermek…
Farklı sektörlerden de bu akıma örnek verecek olursak: Nokia 3310’un piyasaya geri dönmesi, Coca Cola’nın geçmiş zamandaki şişelerini özel koleksiyon olarak yeniden satışa çıkarması, Volkswagen’in ünlü modeli Vosvos’u yeniden üretmesi…
Bu viskilerin tüketimi ilerleyen zamanlarda iyice artış gösterecek mi, yoksa başarısız bir hamle olarak yeniden tarihe mi gömülecek hep beraber göreceğiz…